18 Temmuz 2009

Kişi!

Şayet kaçınılmazsa zevk almaya bakmalı. Biraz oyun oynama vaktidir; kendim tarafından kendime.

Bir kavanoz bilye buldum. Neden? Ben küçükken hiç bilye oynamazdım. Doğrusu, tek başıma bir iki oynama girişiminde bulundum elbet, fakat öyle sokağa çıkıp arkadaşlarla bilye oynadığımı hatırlamıyorum. Peki bu bir kavanoz bilye niye?... Derken hatırladım. Bir bu kavanozu bir yerlere gömer, hazine haritası hazırlar ve daha sonra bulmaya çalışırdık.

Şu kavanoz hakkındaki bir başka ayrıntı ise, kendisinin aslında bir zamanlar şu renkli yuvarlak sakızlarla dolu olduğudur. Sakız kavanozu o aslında. Ben 3. sınıfa başlamadan önceki yaz sünnet olduğum dönemlerde almıştık, yatağımın başucunda duruyordu. Zırt vırt sakız çiğneyip duruyorduk. Bak, anı anıyı çağırıyor; ablamla ağzımızı sakızla doldurup 6-7 tanesini birden çiğnemeye çalıştığımızı hatırlıyorum. Çenem ağrımıştı çok fena.

Ha, bu arada hiç lafını etmedim. Sitenin yeni şablonunu çok aradım, buldum, uyguladım, şimdilerde memnunum. Yalnız iki kötü tarafı var: Şu her girdinin sol üstüne "Undefined" yazması ki ondan nasıl kurtulacağımı bulamadım bir türlü. Sanırım normalde orada tarihin olması gerek. Diğer bir sorun ise yazıların biraz küçük görünmesi. O yadar yazıyorsun, bit kadar yer kaplıyor.

Demiştim ya, neşemi bulmalıyım diye. Bu sabah aldığım bir telefon ile sevindim. Aranınca deli mutlu oldum. Yani, haber falan değil, aranmış olmak. Diyorum kendime, bir telefonla sevinecek kadar mı yamuldun sen? Ama boşver, üzümü ye bağını sorma misali. Şimdilerde böyle.

Bir de, ben biraz geçmişe baktım. Emin olamadığım bir konu vardı, açıklığa kavuşturmak için bir sene önceki kayıtlarıma baktım. O kayıtlar beni o tarihlerdeki günlüklerime yönlendirdi. O günlükler ise MSN'deki birkaç ileti geçmişine. Konuyu açıklığa kavuşturdum kavuşturmasına fakat bu arada bir şeyi de fark ettim. Şu son dönemlerde ne kadar da tatsız ve kıl bir adam olmuşum ben.

Cidden, şu amelyat işleridir, bir dönemin sona ermesidir falan, bende ters tepkiye sebep olmuş. Biraz kavgacı, biraz kaba, biraz vurdumduymaz, oldukça da alıngan olmuşum. Hım... Farkına varmak iyi bir şey tabi ki. Fazla telaş etmiyorum ama; bu hallerimin de abartıldıktan sonra sönüp, oturup, kararında bir seviyeye geleceğini biliyorum. Sadece etrafımdakilere yazık sanırım. Öte yandan, bu iyi bir fırsat aslında. Çatışmak iyi geliyor bana, yeter ki ardından gücenmeler olmayacak kadar güçlü olsun sevgiler ve dostluklar. Ki zaten aslolan bu değil midir?

Çok uzatmayayım, sonra okuyanlar sıkılıyor. Görüşürüz bir ara.

Haden.

0 yorum: