Şiirimsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Şiirimsi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

05 Ocak 2010

Alev yudumları susuzluğuma,
bardakta durmuyor
kaplar eriyor
avuçlarım yanıyor;
ellerim nerede!?...

yiten ışığı telafi etmeye çalışırken kül oldum.


Art by flame2fire @DeviantArt

30 Aralık 2009


Çay yapraklarının savruluşlarına tepkiliyim!
Mürekkebin bir kaşık suda dağılmasına
Bünyelerinde gerçeği barındıran hamam böceklerine
ve anlamı okuyanda gizli olan anlamsız çağrışımlara!

04 Aralık 2009

ayağımı tutan eller
her adımımda bükerler
iğneler ve tırnak izleri
menzilime göz dikerler


Art by Doombee@ DeviantArt

05 Ekim 2009

Mekanik işleyen fikrin bitkisel uğraşı sen

Bir ağaç, bir sarmaşık

Taş duvarlı taş ev başım

Senin böceklerinin işgâli altında

Art by stepskivuk @ DeviantArt

13 Eylül 2009

Mekanik işleyen fikrin bitkisel uğraşı

Bir ağaç bir sarmaşık

Taş duvarlı taş ev başım

Senin böceklerinin işgâli altında



-------------------------------------------------------------------------------------------------
P.S. The photo is from deviantart and has the label of it's creator on it.
However, I couldn't make up who is him/her.

Evet, biliyorum, bir daha şiirimsi koymayacağımı söylemiştim sana. Arada bir böyle kısa şeyleri koymakta bir sakınca görmüyorum. Herhalde bir dergiye yazı göndermeye karar versem daha uzun şiirimsilerden seçerdim.

20 Ağustos 2009

sıralı fikirlerin çemberine takıldım

ah seksi insan güzeli, haydi

al aklımı duvarına as

sonumu çabuk eyle

tadı çıksın.


Art by MaciejZielinski @ DeviantArt

18 Ağustos 2009


ben yaşarım o zamana değin amma

ölgün bakışlım, ellerini kullan

tut boğazımdan

sonumu çabuk eyle

tadı çıksın.


Art By syrkaa @DeviantArt

14 Ağustos 2009


nerde kaldın ya tarumar


ihtiyaç duyarım sana dalgalım

vur bordadan devir

sonumu çabuk eyle

tadı çıksın.


Art by Mnemosina @ DeviantArt

27 Temmuz 2009

On this night, I give my condolences to God
For the loss of one his faithful.
For I bid thee fare well;
For this is the last time I wish
For His protection...
From now on I'll refrain myself
From His warm womb of words I made up
From a thousand stories that were in fact
From the vast imagination of
Human ancestry.
Now I stand alone, punishing myself
The things I do, myself.


Art by basharbbr@DeviantArt

14 Temmuz 2009

neden toz tutmuş bu yerler bu taban?
attığım adımlar eklemlerde, hisleniş
uğranmamış odalardan bu ev bu mekân
toz zerrecikleri ve parmaklar, pisleniş
tabanlarımda hissediyorum ayak izlerim
bir mutfak, bir koridor ve yatak
çıtırtısı duyulur kırık, dizlerim
sırf duvarlardan mı ibaret bu konak
bir seferinde şarkı söylenmiş bu yer
uğranmamış odalarda eski tablolar
şimdi solmuş perdesi, söyle, buna mı değer?
telleri yıpranmış akortsuz kemanlar

Art by MarkWilkinson @ DeviantArt

03 Temmuz 2009

Hayır, Hocam, mezun olduktan sonra ne yapacağıma dair bir planım yok. Size dediklerimin hepsi doğaçlamaydı, fakat belli ki yuttunuz. Gerçi yutun ya da yutmayın...

Dünki kep merasimi, ne bileyim, kısaydı be. Üniversitenin kendisi gibi sanırım. Artık ben içeri girmek istediğimde niye geldiğimi soracaklar; geçerli bir sebep vermemem halinde muhtemelen önce elektrik şoku ile etkisiz hale getirilecek, ardından en yakın lombardan aşağı atılacağım. Okul, tehlikeli bir yer artık.

Ya, şaka bir yana, ben çok şeyi özleyeceğim. Deli gibi topladığım fotoğraflar aleyhime işleyecek, bana hep geçip gitmiş zamanları hatırlatacaklar. O değil, silemiyorum da meretleri. Dostları merak edeceğim, sonra Mete zırt vırt arıyor olacak... Aramadıklarımı da arayamayacağım utancımdan, neden aramadın diye soracaklarından korkarak. Belki eski sevgilerden bir şeyler kımıldanacak ve ben şimdiki ana ihanet etmiş gibi hissedeceğim. Hissetmeye de bilirim aslında, öze dönük yüzsüzlük var ne de olsa.

Yeter be bu kadar laylaylom mezun mertebe muhabbetleri. Ben uyuşuk bilincimle mezun olduğumun ayırdına daha sonra varacağım.

Ne de çok şey istiyorum, yine de kayıtsız kalmak bir alışkanlık. Beklemek erdem midir salaklık mı? Beklerken gitmediğin yollarda kaybetmediklerin içinde çürür mü dersin? Sonu hep aynı soruya varıyor: Ne yapacağım ben? İçgüdülerime güvenebileceğimden emin değilim.

Ey gündüzü karam, gece neyine yetmez?

Dün, zoraki bir şiir gibiydi şu:

Renginde deliliği gördüm
Seni kendimden belledim
Sırıtkan sarı ay,
Nerelere götürdün beni?
Düşünmek yok senin batışında
Gece ileriye koştuğunda
Sen yorulursun
Rengin değişir
Yüzün düşer
Ben üzülürüm.
Şimdilerde deliliği bekleyiş var;
Bir dahaki dolunaya kadar.

Tabi, dün daha farklıydı. Bugün, bu haldedir. Kendimi mi tekrarlıyorum dersin?

Her neyse.

27 Haziran 2009

hoşnutlukla karışık acı kıvılcımları
böylesi koyu bir tat
b
oğazın ne kadar dayanır
dilin şişer
miden düğümlenir
Galiba yaşarsın

Art by jerishoots @DeviantArt

22 Haziran 2009


Bir gün ki ertesini ancak hayal edersin
Kutlu zamanlar bunlardır elbet
kaotik ve gelişigüzel, sürpriz!
bir planın güvenliğinden yoksun gidersin
adrenalin bağımlılığıdır belirsiz ertesi
bir cesaret işidir böylesi;
ahmak cesareti


10 Haziran 2009

Alakasız andır
Adım adım yürürkene
Ansızın fokurdanır,
Bir ihtiyaca düşersin
Etrafa bakınır,
Birisini ararsın.
Bu, sevgi sıkışmasıdır;
Yalnızsındır,
Ağaçlara sarılırsın.

Geçmez mi napsan da
Yudum yudum kahvelerde
Dudakların geriliverir
Bir ihtiyaç duyarsın
Etrafa bakınırsın.
Gülecek bir yüz ararsın.
Bu, sevgi sıkışmasıdır;
Tüm gözler kaçıverir,
Duvarlara sırıtırsın.

Sonra bir gece otobüsünde
Seçebildiğin tanıdık yollarda
Hani o eski hikaye canlanıverir
Hemen bir ihtiyaç olur
Etrafa bakınırsın.
Anlatacak bir baş ararsın
Bu, sevgi sıkışmasıdır;
Herkes inmiştir,
Koltuklara konuşursun.

Nefes almak gibi zorunlu
Rüzgardan başka doku
Egzozdan farklı koku
İhtiyaçtır n'aparsın;
Koklayacak yumuşak bir baş ararsın
Bu, sevgi sıkışmasıdır;
Burnun kaşınır,
Ciğerlerinden hapşırırsın.

Ne dersin, belki delilik,
Belki de kimsesizlik
İçinde ur olmuş
Sevdan elinde patlar
Aydınlık pencerelere bakarsın
Bir sıkıntı duyarsın
Miden guruldar
İşte bu belki sevgi,
belki de gaz sıkışmasıdır.

--------------------------------------------

Bu şiirimsiye bir not düşmek istiyorum. Aslında eski sayılır, yaklaşık 3 senelik falan. Fakat ilk yazdığımda sadece ilk kısımdan oluşuyordu. Fikir hoşuma gittiğinden biraz bekletmeye karar verdim ve zamanla diğer kısımları yazıldı. Son kısım konusunda tam rahat sayılmam, o kadar yazdıktan sonra şiirimsiyi böyle bitirmek biraz kötü hissettiriyor. Fakat o zamanki ben'e ve onun muzurluğuna duyduğum saygı ve sevgiden ötürü dokunmadım.

Ne zamandır buraya koymayı düşünüyordum. Bu güne kadar bekledi. Fakat yayınladıktan sonra biraz kötü hissetmedim değil; etrafımda kendi bencil "sevgi" işlerimi çocukça ilan edişimi yersiz, gereksiz ve kaba kılacak başka daha ciddi ve hüzünlü olaylar dönüyor. Bilmiyorum, belki de fazla hassas davranıyorum.

Belki de güldürmüşümdür.



Ar by bogdantzigan @ DeviantArt

27 Mayıs 2009

yüksek pencerelerden kimler bakar
anlarlar mı küçük oyunları
ve ince insanların birbirlerine verdikleri
küçük şeyleri, riyaları
ve yüksek pencerelerden hayat mavidir
küçücüktür bir şeyler
görünmez fareler

yüksek pencerelerde konuşsan sesin yoktur
bağırsan sana nah çekerler aşağıdan
yüksek pencerelerde ah be kız
kalp krizine ambulans gelmez
hayat öpcüğün kendi dududaklarındandır
düşmek hele pek bir ölümcül
kalkışın yoktur, omurgan kırılır
dik duramazsın bir daha

değişiktir yüksekteki
sen aşağıdan bakarsın
fırtınası bol, püfür püfür
soru alçaklardan uçar yükselir
acep hayat (var) mıdır ki
yüksek pencerelerde

Art by remediosi

19 Mayıs 2009

merak ettiğim şudur ki
uzun uzun cümlelerde boğduğum
bir asıl anlam bu ki
kelime başları dilimde tekleyen
simli seslerle zaten denildiği farzediliyordu ki
<-benim için öfke kaynağıdır->
söz olduğunda anlamaz gözlerin ki
bakışların bir aldatmacaydı
sen zaten ben demeden beni anlamıştın da
ben neden hâlâ uğraşıyorum?

Art by SunshineJones @DeviantArt

03 Nisan 2009














Düşen damladaki serinliği

yanan alnıma koysam,
sakinlesem
cıss sesi gelse
sakinlesem...

Art by Sugarock99 @ DeviantArt

27 Mart 2009




















Gözyaşlarını mı biriktiriyorsun yoksa
günün birinde yağmurun biter diye
susuz kalacağından mı korkarsın

hangi dileğindi bu, birinci mi?

kurak zamanlarda güneş parlakken
ensen yanacak belki
ekinlerin büyümeyecek diye mi korkarsın

Peki ya bu hangi dileğindi, ikinci mi?

sonra tek bir bulut olmayacak
kumsallarında insan yığınları
yalnız yüzemeyeceğinden mi korkarsın

Kaçıncı dileğindi harbi bu, üçüncü mü?

Göz yaşlarını biriktirir durursun.

Art by RebexTrip @ DeviantArt

18 Mart 2009

Kapat ışığı,
katlet aydınlığı:
Karanlıkta görmeyi met ettiler.

Pek karanlık;
Ayağın takılmasın,
Toprağı öpmeyesin,
Gübre olmayasın.

Üstünde haşhaş yetiştirenlerdir konuşanlar;
düşüşüne cevaben.


Art by Kylamay @ DeviantArt

10 Mart 2009




















Bir Kare çizdim,
içini boş bıraktım.
Konuşmadığımda, dünyadaki gürültü oluyor.
Kare, bir sanat eseridir.

Birisini çizdim,
Karenin içine bıraktım.
Konuştum, dünyadaki sesten oldum.
Kare, kaldırımdaki bir taş parçasıdır.

Art by Mefitica @ DeviantArt