Bunu okuyan kişi. Bu, iki şiir arasını doldurmak için yazılan bir yazıdır ve az önce kulağımın dibinde uçan sineği haklamak için ellerimi kulağımın dibinde çırpmam neticesinde şimdi sağ kulağım çınlıyor. Sen ne kadar ne alaka desen de ben burada bir alaka olduğunu iddia ediyorum; anlayana! (Yazar kişinin bir numaralı savunmasıdır, yazı gerçekten anlamsız olsa dahi.)
Geçen zamanların yaşanmışlığını rafa kaldırdım. Fotoğrafları toplamayı bitirdiğimde rafta, baka baka iyi hatırlayacağım tonla anı olacak. Gelecekten, geçmiş o anki kendimin bir numaralı fanıyım. O geçmiş andaki ben kötü vakit geçiriyorduysa dahi ben onu iyi hatırlayıp eğleneceğim. Gelecekten hep desteğim var. Ah, harika...
Can sıkıntısını çok dillendirir oldum. Cep telefonumda mesaj uzun olsun diye Türkçe karakter kullanmadığım için küçük ı yok. Bu durumda yazdığım mesajlarda can sıkıntısı bir anda anlam genişlemesine uğruyor! Ne yapabilirim ki?
Ah bu geceler geçmek bilmez oldu. Saatlerimi çalan kişiler, nerelerdesiniz? Gönüllü vericiyim.
Acı dinmek bilmiyor tabi ki. Aklımın yarısını esir alıyor. Öfke ile karışık bir hüzün duymuyor değilim. Çok kötü zamanlara denk geliyor bunlar. Yalnız yürümeye göreyim, gözlerim doluveriyor. İki hıçkırık ve diniveriyor sonra, birkaç dakika sonra tekrar iki hiçkırık olarak geri gelmek üzere. Gülerek ağlamk suretiyle yaşlılığım için çok özgün yüz çizgilerinin temellerini atıyorum. Tabi ki mağdur psikolojisi ile hiçbir yere varılmaz. O psikolojide de değilim, o yüzden öfekeleniyorum şu bitkin halime. Ya neyse işte. Biraz dengesizim, geçer zaman içinde herhalde.
Galiba yatakta kırık olan yere oturmuşum; yaklaşık bir beş santim göçtüm az önce.
Yarın Transformers 2'ye gideceğim. Ece ve yavuklusu ile birlikte. Bakalım nasıl olacak. Herhalde fena olmaz. Senaryo kötü bile çıksa, en azından görsel bakımdan iyi bir şeyler izlemiş, robotların araç formundan robot formuna geçişlerindeki eşsiz ses efektini dinleyerek kendimden geçmiş olurum.
Çok uyur oldum be. Gün içinde can sıkıntısından uyuyorum bazen. Bu kadar uykudan sonra bir tür aydınlanma, bir uyanış, bir fenafillah mertebesine eriş bekliyorum.
Her neyse işte, dahası onyüzbinmilyon beyaz kedi kılı.
23 Haziran 2009
Gönderen Gorgi zaman: Salı, Haziran 23, 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
mezuniyet sonrası sendromu başladı demek wuhuuu
Her yaz aynı şey... Da işte, bu seferki esaslı olacağa benziyor. vuhu!
Yorum Gönder