Kişi.
Yalnız kalmanın da bir ihtiyaç olduğu şu günlerde, kendimi çekildiğim köşelerde kanca burunlu insanlarca didiklenirken buluyorum. Sonra bu herif neden aksi diyorlar.
Bu aklı ben seviyorum da, n'apacağım ben bununla? İşte, fiziksel sıkıntıların iyi yanı seni bu tür kendinle ilgili soyut konulardan uzaklaştırıyor olması. Aynı şekilde artık resmi bir işsiz olarak kendimle ne yapacağım sorusunu da "ah ağrılarım vah ağrılarım" diye diye başımdan savıyorum. Bu gidişle çektiğim acıyı sevmeye başlayacağım.
Bilgisayara bağımlı değilim. Öyle idim bir zamanlar, artık değilim. Hatta artık makina başında kendimce bir şeylerle uğraşarak çok uzun süre oturamıyorum. Oyun oynamam da pek seyrek. Beni tutan yine arkadaşlardır, onlarla olan muhabbettir. Belli kişiler var ki varlıkları saatlere bedel, konuş konuş bıkmazsın. Yine de, bugün baktığımda, artık konuşacak az kişi var internet üzerinden. Onlar da nadiren gelirler. Neredeler bilmiyorum, merak ediyorum doğrusu. Boş saatlerin denizde kum olduğu şu zamanlarda o eski yoğunluğu, o bilgisayar başında sıkılmadan geçirililen eğlence dolu uzun saatleri arıyorum.
Okumak güzel şey. Keşke dikkatimi ağrımdan alıp okuduğuma yoğunlaşmak bu kadar zor olmasaydı.
Belki eski yarım bıraktığım hikayelerin birine devam ederim. Üretmek iyi gelebilir. Ya, benim bir edebiyat hocam vardı bu arada, harbiden n'oldu ona?...
Bana üstüne hayalden dünyalar kuracak küçük bir öpücük verse ya... Hiç mi aklına gelmez ciddi olabileceğim? Belki uyumak daha kolay olurdu o zaman, hatta rüya bile görürdüm. Belki gelmiştir de fikir pek hoşuna gitmemiştir ya da o kadar sevmemiştir ya da ne bileyim. Olur böyle şeyler, bilirsin.
Bir çocuğun açık sözlülüğü bana bu kadar ilaçla nasıl yaşadığımı sordu; yaşamak bu ise, bal gibi yaşıyorum valla. O velet kendine baksın; salıncaktan düşmüş, tek gözü şiş geziyordu. Öte yandan tatlıydı be. Ben abisinden çok şey bekledi, ben abisi ise tam abilik yapamayacak kadar kendime dönüktüm. Dedim ya, yalnızlık fena bir ihtiyaç oluyor bazen; habersiz küçük çocukları bile hayal kırıklığına uğratırken bir ikinci kez düşünmüyorsun.
Belki de hatalıyımdır.
30 Haziran 2009
Gönderen Gorgi zaman: Salı, Haziran 30, 2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder