15 Haziran 2009

Beni dinleyen, izleyen kişiler.

Tedbil-i mekanda ferahlık vardır denildiğinde elbet bir bildikleri vardı. Öte yandan taşınma mevzusu kendi içinde çelişkiler barındırır. Bir kere yanına alacağın şeylerin gerekliliği gereksizliğini eğer tecrübelerinden öğrenemediysen, ki vah halime, o zaman hamallığı göze almış bulunursun. Aklının ne kadarını yanına alacağın da ayrı bir konudur, ki etraflıca düşünmeyi gerektirir ve bu da bir çelişkidir aklında bulunsun.

Özdere'deyim. Deniz var, temiz hava var, kıyı yolu var... Ağrıyan bacağıma inat tırmanacak katlar var!

Son iki üç ayın hasatı üç beş şiirimsiyi bilgisayara geçirdim bu akşam. Bilmiyorum hangilerini okursunuz, fakat şimdilik sadece bilgisayara aktarılmış olmaları benim için yeterli.

Öte yandan, yine gün katilliğine başladım galiba. Yazık be gençliğime.

Efendim, ben daha zeki olsam ne kazanacağım? İnsan neye ihtiyacı olduğunu iyi bilmeli. Benim ise zekaya ihtiyacım olduğunu sanmıyorum.

Şu aksiliğim. Evet, aksiyim. Huysuzum, bağırıp duruyorum. Bir şeyler batıp duruyor. Kaynak zihin söylediklerinin farkında bile değilken benimkisi söylenenleri söylem çözümlemesinden geçiriyor ve sonuçlardan memnun kalmıyor. Nedir bu işin aslı astarı? Çok şey söyleyebilirim. Bu benim mizacım olabilir? Olmasa da olur, çünkü böylesi deli dumrul vaziyette olmak kendime geldiğim nadir vakitlerde gurur duymama sebep olmuyor. Peki efendim, ne yapmalı? Kontrol belki. Fakat hani duygular içeride kalmasın? O zaman sindirip de dışa vur. Ya da filtrele? İlla bir yerde bişeyi unutacağım di mi? Neyse ya, gidiş gelişlerdeyim şu sıralar. Keskin sirke küpüne zarar olacak, ondandır kaygım. Ha bi de sonunda herkesin beni çekmekten vazgeçip gitmesi.

Aldığım ilaca, hormona, geçici süre servis dışı kalan beynime verin bu tepkilerimi. Mümkünse sineye çekmeyin, yapıştırıverin lafı. Kavga edelim ki ben üstünde düşüneyim. Ben üstünde düşüneyim ki kendimi fark edeyim. Kendimi fark edeyim ki değişeyim. Kabul etmeyin lan beni. Siz siz diyorum da, siz kimsiniz?

Bu günkü fırtınalı havayı memnuniyetle karşıladım. Rüzgar gürültüsünden tuhaf bir haz alıyorum. Ayrıca eminim sivri sinekler fena sersemlemişlerdir, Nwahahaha!

Her neyse, yeter bu kadar saçmalamak.

0 yorum: