17 Mayıs 2009




















Yukarıdaki fotoğrafın tek işlevi sizin dikkatinizi çekmek. Yazı ile bir ilgisi olduğunu sanmamalısınız.

Ver dopingi. İnsan ne kadar hızlı iyileşebilir? Bir Battal Gazi durumuna girip tek bir gecede iyileşsem hoş olmaz mıydı? Yoksa tüm kemikleri kırıldıktan sonra bir gecede iyileşen kişi Kara Murat mıydı... Ya işte, Cüneyt Arkın'ın oynadığı bol gömmeli fantastik Türk filmlerinden birisindeydi.

Olasılıklar, olasılıklar...

Bugün sıkıntıdan gebermeme manî olan Ilgın'a bin teşekkürlerimi yollarım buradan. Bir ömürlük insan ya. Aşığım kendisine.

Sivirsinekler dadanmaya başladı yine. Bacaklarıma saldırdılar ilk olarak. Benim anlamadığım, o kadar kılın arasından sıyrılmayı becerip deriye nasıl ulaşıyor bu şerefsizler...

Aldım elime mızıkayı bugün. Kafadan bir takım sesler çıkardım. Annem hemen ne güzel çaldığımı söyledi. Bir şey çalmıyor olmama rağmen annemin bunu söylemesi sonucu ikileme düştüm: Ya bende deli yetenek var da ben anlamadım ya da ben kapı gıcırtısıyla ritm tutsam bile anneme güzel gelir.

An itibari ile burnuma çok kötü bir koku gelmeye başladı... Alla alla...

Neyse, bu tutarsız ve gereksiz yazıyı fazla uzatmayayım.

0 yorum: